26 Kasım 2010 Cuma

Black Eyed Peas to perform Super Bowl halftime

ARLINGTON, Texas (AP)—The Black Eyed Peas will be the featured halftime performer at the Super Bowl.

The Grammy award-winning group will perform Feb. 6 at Cowboys Stadium. The announcement was made Thursday during the Dallas Cowboys’ game against the New Orleans Saints.

Since forming in 1995, The Black Eyed Peas have sold more than 28 million albums worldwide and nearly 31 million digital tracks. Their new album, “The Beginning,” is set for release Tuesday.

Last year’s featured performer was The Who. Other halftime acts have included U2, the Rolling Stones, Bruce Springsteen & The E Street Band, Paul McCartney and Prince.

The Super Bowl halftime show is sponsored by Bridgestone.

(Kaynak: Yahoo, http://sports.yahoo.com/nfl/news?slug=ap-superbowl-halftime)

Not: BEP'in half time show'da çıkacağı haberi yaklaşık 1 ay önce wikipedia'da belirtilmişti, herhalde yeni resmiyet kazandı.

8 Kasım 2010 Pazartesi

Moonlight Sonata Presto Agitato

Şizofreni; düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü, hastanın kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı, genellikle gençlik çağında başlayan bir ruhsal hastalıktır.

Şizofreni kelimesi, Yunanca ayrık veya bölünmüş anlamına gelen "şizo" (schizein, Yunanca: σχίζειν) ve akıl anlamına gelen "frenos" (phrēn,phren- Yunanca: φρήν, φρεν-) sözcüklerinin birleşiminden gelir.[1] Anlatılmak istenen kişinin iki kişilikli olması değil, aynı anda iki farklı gerçekliğe inanmasıdır. "Gerçek gerçeklik" normal, sıradan bir insanın algılamasına denk düşerken, "ikinci gerçeklik" sağlıklı bir insanın anlayamayacağı, çoğu kez belli bir sisteme dayalı bir gerçekliktir. (Kaynak: Vikipedi)

Şimdi soruyorum, bir insan kendi şizofrenliğini bundan daha belirgin nasıl ifade edebilir ki?

Brett Favre ile yeni yine yeniden...

Dün akşam Arizona Cardinals Minnesota Vikings maçını izleyen herkes Brett Favre'ın nasıl hayvan bir qb olduğunu bir kez daha anlamıştır sanırım. Başlangıçta iki takımda maça ortak olsa da süre ilerledikçe Arizona oyuna ağırlığını koydu ve son çeyrekte skoru 24-10'a getirdi. Bununla beraber Vikings son çeyreğin sonlarına doğru çok güzel hücum oyunları denemeye başladı ancak bu denemeler Cardinals'in başarılı savunması karşısında bir türlü istedikleri TD'yi bulmalarına yetmedi. Herkes maçın 24-10 biteceğine kesin gözüyle bakarken Vikings'in takımca yaptığı mükemmel savunma ve akabinde Favre önderliğinde devam eden hayvani hücumları sonrası beklenen TD Adrian Peterson'la bulunmuş oldu. Bu TD sonrası 24-17 olan skorla Vikings rakibine daha da istekli hücum etmeye başladı. Bitime 27 saniye kala Favre'ın 25 metrelik mükemmel pası sonrası Visanthe Shiancoe pek de zor sayılmayacak bir TD yaparak oyunu uzatmalara götürdü.

Uzatmalarda Favre'ın devam eden müthiş performansıyla Vikings gitti denilen maçı geri çevirerek 24-27 kazanmayı bildi ve böylece Favre, kariyerinde saymakla bitiremeyeceğimiz kadar fazla olan son çeyrek ve over time'da takımına maç kazandırma başarılarına dün akşam yeni bir tanesini daha eklemiş oldu.

Bununla birlikte Favre 446 yard'lık istatistiğiyle, Tommy Kramer (490 yard 2 Kasım 1986, 456 yard 14 Aralık 1980) ve Joe Kapp (449 yard 28 Eylül 1969)'in ardından Minnesota tarihindeki en üretken qb'ler arasındaki yerini almayı başardı.

7 Kasım 2010 Pazar

Vince Lombardi'nin hayat hikayesi Broadway'de tiyatro sahnesinde...

Bir süre önce Vince Lombardi'nin hayat hikayesini film olarak çekecekleri haberleri çıkmıştı, Lombardi'yi Robert de Niro'nun oynayacağı, prodüksiyonu ise ESPN'in yapacağı söyleniyordu. Geçen pazar Fox Sports NFL Sunday'de yayınlanan ve Packers'ın bence büyük bir sürpriz yaparak bu sezonun en güçlü superbowl finalistlerinden biri olarak gösterilen Jets'i 9-0 yendiği maçın aralarında seyrettiyseniz görmüşsünüzdür, Lombardi'nin hayatının sergilendiği bir oyun Broadway'de tiyatro severlerin beğenisine sunulmuş. Eee New York'lu arkadaşlar kaçırmaz heralde.







Grafton Primary


Eğer Datarock, Midnight Juggernauts, Van She, Bumblebeez 81 gibi gruplardan birini seviyorsanız kesinlikle fanı olacağınız yeni bir grup buldunuz diyebilirim: Grafton Primary. Türünün diğer bir çok örneği gibi Avustralyalı 2 kardeşten oluşan grup ilk önce Relativity adında bir EP çıkardı ki aşmış bir EP desek mübalağa etmiş olmayız herhalde. EP'ye adını veren Relativity şarkısı insanı bir anda hayalet avcılarını sinemadan seyrettiği zamanlara götürüyor. Aslında bütün şarkılar birbirinden güzel olsa da Relativity, I can cook ve stuck in my head biraz daha öne çıkan şarkılar gibi gözüküyor. Büyük bir liam howlett dinleyicisi olarak diyebilirim ki stuck in my head'ten çok güzel bir prodigy şarkısı olabilirdi. Kendileri tarafından değerlendirilmesi lazım :)
Relativity'den 1 yıl sonra grup ilk albümleri EON'u piyasaya sürdü. EON içerdiği tüm şarkılar ile GP'nin Relativity albümünde bıraktıkları başarılı yerden devam ettiklerini cümle aleme ilan etti. EON'un en çok önce çıkan şarkıları şüphesiz we are the music ve all stars. 


GP'nin şarkılarını tek tek, şöyle ya da böyle diye anlatmak istemiyorum, ancak tekrar çok başarılı olduklarını ifade etmekte yarar var. Relativity olsun, EON olsun bence mutlaka arşivinizde olması gereken albümler. Bunun yanında çok yakın bir zaman önce grup Eagle adında bir single yayınladı ki seneye piyasaya sürecekleri SOPHOMORE isimli albümlerini şimdiden sabırsızlıkla bekliyor olmamıza yol açtı. Herhalde Eagle'ı 100 kere üstüste dinlemişimdir o derece.

GP hakkında fikir edinmek için myspace adreslerini ziyaret edebilirsiniz.